Marie Lily Mc. Queen St. Mungo Şifacısı
Mesaj Sayısı : 15 Yaş : 31 Savaş Tarafınız : Ölüm Yiyen Rp Partneri : Gerek Yok Patronusunuz : Panter Asanız : İnsanoğlunun Çığlığı En İyi Şekilde Hazırlanmış Bir Asadır Ve En iyi Büyüsü Patronustur Özel Yeteneğiniz : Görücü Hayvanınız : Yılan Lakabınız : Olivia En Çok Kullandığınız Büyü : Avada Kedavra...Bu sihirden Zevk almaz En Fazla Zevk Aldığı Büyü İse Cruciatus Lanetidir XD Ruh Haliniz : Kayıt tarihi : 12/09/09
Kimlik Rp Puanı: (100/100)
| Konu: Maria Lily Mc. Queen C.tesi Eyl. 12, 2009 8:41 pm | |
| Ay!
Muhteşem ay! Yuvarlak, tombul, kırmızı ay! Gün kadar aydınlık gecede, ay ışığı yüzümü kucaklayıp coşku, coşku, coşku getiriyor. Tropik bir gecenin avaz avaz haykırışını, kollarımdaki tüyleri ürperterek esen rüzgarın vahşi kükreyişini, yıldızlardan gelen ışığın yalancı çığlığını, suya yansıyan ayın iç gıcıklayan böğürtüsü de… Ah! İşte bu, binlerce sesin senfonik çığlığı, çıplak vücuduyla bembeyaz yatakta uzanmış kadınının içinde gizli, amansız yalvarışı aslında.
Soğuk. Hissiz ve nefessiz. Yalnızlık… Bir parça da hayal kırıklığı belki de. Aşık ama umutsuz. İntihar ve öpücük. Duygularını sarsan bir deprem. Uykularını bölen tüm atlı orduları, araladığı dudaklarının arasından çıkan karbondioksite boğmak isterdi. Oysa yalnızca önündeki saçları havalandırmaya yarardı üflemek. Başladığı ve bitirdiği yerdeydi yine. Beyaz çarşafların örttüğü yatakta doğmuştu bu kadın. Biliyordu, son nefesini verirken bile üstünde gidip gelen bir erkek olacaktı, bir başka yatakta. Susuz ve sinsi. Karanlık ve ay ışığı. Kırmızı ve beyaz. Yeniden sessizlik. Düzleşen omurgasını genelde girdiği hale yeniden sokmak amacıyla doğruldu. Açık pencereden içeri süzülen ayın ışığı aydınlatıyordu vücudunu saran ter kitlesini. Dipleri ıslanmış saçlarını, kağıt kadar beyaz derisiyle kaplı incecik parmaklarıyla yakalayıp önüne düşen birkaç teli kaldırdı. Kaldırmamak isterdi aslında. Tam karşısında, sonsuz bir açlıkla onu süzen adam dünyanın en çirkin erkeği olabilir miydi? Gözlerini adamın aç bakışlarından kaçırarak pencereye kaydırdı. Sahibi huysuzca kıpırdandı. Sahip? Her gece yeni birinin kollarında aynı şeyi yapmak, baş ağrısına karşılık bir aspirin içmek kadar sıradandı bu şehvetli kadın için. Her yeni gece bir başkasının tadını almak… Ne zamandır yapıyordu bunu? İki yıl? Yaşamak için seçtiği bu yol çürütüyordu ruhunu yavaş yavaş. Tanrı mı istemişti böyle olmasını? “Dünyada her mesleğe ihtiyaç vardır.” Emin miydi bunu söyleyen? Pis bir sokak fahişesine bile ihtiyaç duyar mıydı dünya? Leş gibi kokan adam, kısa parmaklı çirkin elleriyle fahişenin göğüslerini kavradı. Pis ellerini örten koyu renk teni, güzel kadının beyaz cildine olabildiğince zıt bir şekilde parlıyordu adeta. Josephine’in oluşan görüntüden midesi bulandı. Yalnızca kaçıp gitmek istiyordu bu inden. Güvenli bir sığınağa… Birilerinin onu zorlamadan yaşamasına izin vereceği bir çatı… Kendisini tüm bunların bir karabasan olduğuna inandırmak, o karabasandan sıyrıldığında, başını dizlerine dayayıp kötücül rüyanın uzaklaşırken çıkardığı ayak seslerini dinlemek istiyordu. Bu işe başladığı günden beri deliriyordu bunun için. Çaresizlikle inledi. Pis kokan adam, bu sesi zevkten çıkardığını sanmıştı karşısındaki sokak fahişesinin. Ellerini göğüslerinden çekip kalçalarına kaydırdı adam, kadını kendi vücuduna yapıştırdı. Ağzından yayılan içki kokusu hasta ediyordu Josephine’i. Ne zaman emekli olacaktı bu zavallı kadın? “Aeron.” dedi pencereden süzülen ay ışığında dans ettiğini düşlerken. “İsmim Frank bebeğim.” diye yanıtladı onu pis kokan adam. Doğru ya. Aeron kimdi öyleyse? Hafızasını zorlarken, yaşlı bir araba motorundan çıkan sese benziyordu kulaklarında uğuldayan yankılar. Kaç erkekle yatıyordu bir haftada? Yedi mi, dokuz mu? Düşünme aptal fahişe. Yorma aklını böyle şeylere. Sen işini yap, paranı kazanmaya bak. Tabii. Fahişeler ne için vardır zaten? Onların düşünmesine gerek yoktur. Yalnızca birilerini eğlendirmek için yaratılmış taş bebeklerdir onlar. Narin ve beyaz. Güzel kokan, boş bakan porselen bebekler. “Imm.” Bir kez daha inledi hayatın acımasızlığına karşı. İnanmamıştı zaten hiçbir zaman adaletin var olduğuna. Birileri birilerini ezerdi hep. Çarkın dönmesi için bir tarafın ağır basması gerekirdi. Neden lanet ettiği doğumundan beri hep diğer tarafta olduğunu merak ediyordu aslında. Kaderi miydi bu? Aşağılanmak… Üstünde gidip gelen adamın hareketine son verdiğini fark etti. Alında biriken ter damlalarından biri, saçlarının arasından süzüldü ve kulağının hemen altına düştü. İlerleyen ter damlası, bir kaçını doldurdu tenindeki gözeneklerin. Derin bir iç çekerek başını yukarı kaldırdı. “Hadi git fahişe.” Adını bile bilmeyen bu yaratık tatmin olmuştu anlaşılan. Yüzüne yayılan aptal sırıtıştan, bu gece kiraladığı kadının onu memnun ettiği görülebiliyordu. Elini eskimiş pantolonunun cebine atarak kırışmış birkaç kağıt çıkardı. Dolarları bir bir sayıp az önce ayağa kalkmış, üstüne siyah elbisesini geçiren fahişenin önüne savurdu. Josephine ince askılı, düz siyah elbisesinin solunda kalan fermuarı zarif bir hareketle çektikten sonra eğildi ve yerdeki dolarları avuçlarına aldı. Dikkatlice parayı saydıktan sonra adamın yüzüne bakarak başını evet anlamında salladı. Elini çantasına daldırarak cüzdanını buldu. Avuçlarında tuttuğu parayı özenle cüzdanının içine yerleştirdi. Sandalyenin üstüne atılmış bej rengi ceketini üstüne geçirerek ayakkabılarını giydi. Siyah elbisesiyle uyan, siyah topuklu bir çift ayakkabıydı bunlar. Kendisinin sahip olduğu tek ayakkabılardı aslında. Daha fazla oyalanmadan kapıya yöneldi. Adam gibi kokan bu yerden kurtulmak istiyordu bir an önce. Kapının üstünde asılı duran saate takıldı gözü. 22.53. Tekdüze topuk sesleri arasında, evin yolunu buldurmaya çalışarak ilerledi. Yıldız rüzgarları tüylerini ürpertiyordu. Gökyüzünde asılı duran ay da öyle. Yuvarlak, tombul, kırmızı, muhteşem ay! | |
|
Nathàlie Lizzié S. Black Admin/Müdire/Baş Seherbaz/Gry. Bina Sor./Kazan M. Sahibi
Mesaj Sayısı : 217 Yaş : 29 Savaş Tarafınız : ^^ ~Zümrüdüanka Yoldaşlığı~ ^^ Rp Partneri : Var galiba... :D Patronusunuz : Ben tavşan hastasıyım ve aynı şekildede bana tavşan çıktıııı xD Asanız : ~~Kararlılığın Cesurluğu~~ Özel Yeteneğiniz : Metamorfmagus. Hayvanınız : Yavru tavşanım Layli Lakabınız : Nathé,Nath,Lizz,Lizé,Stép En Çok Kullandığınız Büyü : Normal hayatta en çok Mobiliarmus,savaşlarda ise Cruico kullanırım. Ruh Haliniz : Galleon : 10000 Kayıt tarihi : 11/06/08
| Konu: Geri: Maria Lily Mc. Queen Paz Eyl. 13, 2009 2:16 pm | |
| Betimleme: 20/30 Akıcılık: 13/20 İmla/Noktalama: 7/10 Hayal Gücü: 21/25 Uzunluk: 9/15
20+13+7+21+9 = 70 | |
|
Marie Lily Mc. Queen St. Mungo Şifacısı
Mesaj Sayısı : 15 Yaş : 31 Savaş Tarafınız : Ölüm Yiyen Rp Partneri : Gerek Yok Patronusunuz : Panter Asanız : İnsanoğlunun Çığlığı En İyi Şekilde Hazırlanmış Bir Asadır Ve En iyi Büyüsü Patronustur Özel Yeteneğiniz : Görücü Hayvanınız : Yılan Lakabınız : Olivia En Çok Kullandığınız Büyü : Avada Kedavra...Bu sihirden Zevk almaz En Fazla Zevk Aldığı Büyü İse Cruciatus Lanetidir XD Ruh Haliniz : Kayıt tarihi : 12/09/09
Kimlik Rp Puanı: (100/100)
| Konu: Geri: Maria Lily Mc. Queen Paz Eyl. 13, 2009 2:55 pm | |
| yükseltebilirmiymm yani başka rp gönderebilirmiyimmm | |
|
Nathàlie Lizzié S. Black Admin/Müdire/Baş Seherbaz/Gry. Bina Sor./Kazan M. Sahibi
Mesaj Sayısı : 217 Yaş : 29 Savaş Tarafınız : ^^ ~Zümrüdüanka Yoldaşlığı~ ^^ Rp Partneri : Var galiba... :D Patronusunuz : Ben tavşan hastasıyım ve aynı şekildede bana tavşan çıktıııı xD Asanız : ~~Kararlılığın Cesurluğu~~ Özel Yeteneğiniz : Metamorfmagus. Hayvanınız : Yavru tavşanım Layli Lakabınız : Nathé,Nath,Lizz,Lizé,Stép En Çok Kullandığınız Büyü : Normal hayatta en çok Mobiliarmus,savaşlarda ise Cruico kullanırım. Ruh Haliniz : Galleon : 10000 Kayıt tarihi : 11/06/08
| Konu: Geri: Maria Lily Mc. Queen Paz Eyl. 13, 2009 3:52 pm | |
| | |
|