İlk Buluşma

Konu: İlk Buluşma C.tesi Tem. 11, 2009 1:38 pm

"Dın..."

Çay Dükkanı'nın kapısındaki çan kapının açılmasıyla bir kez tiz bir şekilde ötmüştü.Ağır adımlarla içeri giren siyah deri spor ceketli, kot pantolonlu adamı mugglelardan ayıran tek yanı siyah spor ceketi için yapılmış olan cüppeydi.

"İyi günler Sayın Bakan'ım." dedi dükkan sahibi; ayakta duran Dan'ın yanına gelip. Daniel henüz "Bakan" kelimesine alışamamıştı... Sokakta görenler, girdiği dükkandaki kişiler hep "Sayın Bakan'ım" diye sesleniyordu; çok az kişi ona Dan,Daniel yada Ignotus diye sesleniyordu ve o zaman Daniel kendini daha rahat hissediyordu.

"İyi günler... En güzel manzaralı masanızı gösterir misiniz?" dedi Daniel ilk defa geldiği dükkanın sahibine ama daha sonra açıklama - yada bu mutlu haberi tanıdık tanımadık herkese verme - gereği hissederek "Birazdan eşim-" dedi ama devamını getirmedi Daniel çünkü eğer devamını getirirse yanlış olabilirdi "henüz" evli değillerdi... "Yani... Birazdan bayan bir arkadaşım gelicek o yüzden en güzel masanızı ayarlar mısınız; yalnız biraz saklı bir yerde olursa sevinirim Gelecek Postası'na yakalanmak istemeyiz..." dedi Daniel göz kırparak.Dükkan sahibi de onayalrcasına başını salladı ve iki ahşap duvarın arkasına kalan çok hoş ve sevimli bir masayı Daniel'a gösterdi.

"Ne zaman gelecek acaba..." diye söylendikten sonra istediği çay ile beraber sevgilisini yani hayatının yeni anlamı olan Nathe'yi beklemeye koyuldu...

Konu: Geri: İlk Buluşma C.tesi Tem. 11, 2009 3:03 pm

Nathé sonunda okuldaki tüm işlerini bitirmişti.Artık hazırlanmaya başlaması gerekiyordu.Çünkü çok sevdiği sevgilisiyle buluşmaya gidecekti.Okuldaki son işinide halledip,hemen hazırlanmaya gitti.Sonunda hazırdı,okuldan çıkıp buluşacakları yer olan Çay Dükkanı'na doğru yol almaya başladı.Giderken sürekli öğrencileri önlerini kesip ona sorular soruyordu.

Nathé'nin öğrencilerle arası çok iyiydi.En çok yakın olduğu kişilerden olan öğrencileriyle sürekli sohbet eder ve onların derslerine yardımcı olurdu.Sonunda Hogwarts'dan çıkmıştı.Çay Dükkanı'na vardı,içeri girdi.Çok fazla kalabalık değildi,bunu beklemiyordu.Etrafa bakmaya başladı.İleride iki ahşap duvarın arkasında kalan çok güzel ve hoş bir masada oturuyordu.Nathé'yi bekliyor olmalıydı.

Bu onların sevgili olarak ilk buluşması olacaktı.Bu nedenle Nath çok heyecanlı görünüyordu.Tam yanına giderken birden elinde boya lekesi olduğunu gördü.İşlerini bitirdikten sonra boş vaktinde müzik dinleyerek,resim yapmıştı.Onun boyası olduğunu farketti.Nathe;

"Kahretsin,olamaz."

diyerek hemen yanında duran masadan bir mendil alıp masadaki mugglelar ona tuhaf bir şekilde bakıyordu.Onlara gülümsemeye çalışarak "Afedersiniz,üzgünüm elimdeki boyayı silmek için aldım,izninizle." diyerek elindeki boyayı geçirmeye çalıştı. "Ah olamaz lanet olası neden geçmiyor bu."derken Dan'in oradan baktığını gördü.Ona hafif bir gülümseme ile durumu belli etmemeye çalıştı.

Boya geçmişti ama eli kızarmış görünüyordu. "İşte bu harika,ilk randevumda bunun olması mükemmel" diyerek söyleniyordu.Hemen Dan'in yanına gitti ve ona "İyi günler Sayın Bakanım.Gününüz nasıl geçiyor bakalım,Bakanlıkdaki işleriniz nasıl gidiyor?" diyerek ortamı neşelendirmek istiyordu.

"Bazı duyumlar alıyorum galiba Sayın Bakanımız çok fazla meşhur olmuş galiba."

diyerek gülmeye başladı.Fazla uzatmadan "Oturmama izin var mı Sayın Bakanım." diyerek devam etti.Bunun belki Dan'in hoşuna gidebileceğini düşündü.Aslında öyle olmasını umuyordu...

Konu: Geri: İlk Buluşma C.tesi Tem. 11, 2009 7:25 pm

İçinden gülmek geldi Daniel'in ama karşısındaki sevgilisi ve biricik aşkı olunca bunu asla yapamazdı... En iyisi olmamış gibi davranmaktı...

"İyi günler Sayın Bakanım.Gününüz nasıl geçiyor bakalım,Bakanlıkdaki işleriniz nasıl gidiyor?" dedi Nathe; ortamı neşelendirmek istediği çok açıktı. "İyi gidiyor Sayın Müdürem ama siz olmadan hiçbir şeyin anlamı olmuyor..." dedi Daniel nazikçe ayağa kalkarak

"Bazı duyumlar alıyorum galiba Sayın Bakanımız çok fazla meşhur olmuş galiba." Nathe Gelecek Postasına bakıyor olmalıydı ve oradaki boy boy resimlerden söz ediyordu büyük olasılıkla... "Evet. Çok meşhur oldum... Hatta dün Göl Kenarı'ndan ayrıldıktan sonra ofisimdeki masamda en az 50 tane beş farklı ülkenin kızlarından gelen aşk mektupları ve çıkma teklifleri aldım; ne yapacağımı bilemiyorum... "dedi Daniel göz kırparak. Elbette böyle birşey olmamıştı... Masasının üstünde olanlar sadece evrak ve imzalaması gereken belgelerdi

Amasenin gibi bir sevgilisi varsa insanın kimseye değişmez..." dedi Daniel ve Nathe'nin beline sarılarak onu kendisine doğru çekti; bir elini belinden çekti ve Nathe'nin sol göğsünün üstüne koyarak "Sanırım ben dış güzelliğinden çok buradakini -kalbini- seviyorum aşkım." dedi Daniel ve elini çekmeden Nathe'nin dudağına kısa ama içinden gelen en tutkulu öpücüğü kondurdu ve ardından sandalyeyi çekerek

"Byrun güzel bayan yeriniz hazır ama sizden tek ricam lütfen "Sayın Bakan" demeyiniz... Aşkım ve birtanem gibi sözcükleri kabul edebilirim ama resmiyete gerek yok ileride karım olucaksın nasıl olsa..." dedi kendinen emin bir şekilde Daniel. Sonuçta niyetini açıkça ortaya koymalıydı...

Konu: Geri: İlk Buluşma C.tesi Tem. 11, 2009 7:53 pm

Nathé gülümseyerek Daniel'ın çektiği masaya oturdu.Kendinden emin bir şekilde olan Daniel'a "Bak sen daha dün sevgili olduk ne çabuk senin karın olmama karar verdin."diyerek gülmeye devam etti.Nathé o gün çok yorgundu,arada esneyip duruyordu.Günlerdir,işlerine gömüldüğünden uyumaya fazla fırsatı olmamıştı.

Belli etmemek için sürekli Daniel'dan gözlerini kaçırıyordu.Ama esnemesinden herşey ortaya çıkıyordu.Arada gözleri yavaş yavaş kapanıyor ve Nathé zorla açık tutuyordu gözlerini.Dan'in mükemmel mavi gözlerine dalıp gitti biran.Sonra sirkelenerek gözlerini büyütüp kendine gelmeye çalıştı.

Bunu farkettirmemek için "Seni seviyorum birtanem." diyerek elini tuttu ve hafif bir gülümseme ile ona bakmaya devam etti.Bugün farklı bir bakış açısı varkı Daniel'a onunla artık farklı bir bağdaydılar.

Şuanda tek umudu uyuya kalmamaktı.İlk buluşmaları bu kadar kötü olabilirmiydi ki.Buna hala inanamıyordu.Biran tam yavaş yavaş gözleri kapanırken,eli masada duran su bardağına değmiş ve su bardağıda yere düşmüştü.Nathé;

"Olamaz...şey ben hemen toplayayım."

diyerek yere eğildi ve yerdeki kırılan camları hızlı hızlı toplamaya başladı.Toplarken içinden "Ne kadar sakarım." diye söyleniyordu.Birden bir acı hissetti,yerdeki camlardan biri eline batmıştı.Hemen masanın üzerinden bir peçete alıp parmağını sardı...

Konu: Geri: İlk Buluşma C.tesi Tem. 11, 2009 8:19 pm

"Bak sen daha dün sevgili olduk ne çabuk senin karın olmama karar verdin." Aslında haklıydı Nathe ani bir karardı ama sonuçta Daniel bu konuda ciddiydi "Beni sevdiğini söylediğinde bu kararı verdim birtanem." dedi Daniel; Nathe'nin güzel gözlerine bakarak ama bir terslik vardı bir tonluk yük kaldırmış gibiydi Nathe... Gözleri zorlukla açık duruyordu.

"Seni seviyorum birtanem." dedi Nathe; Daniel'a bunun içtenliği konusunda Daniel'in şüphesi yoktu ama Nathe'nin sesindeki tonun ağırlığı nedeniyle Nathe'nin başı her an masaya düşecekmiş gibi geliyordu Daniel'a ama tabiki Dan daha başı masaya düşmeden tutardı başını...

"Çat!" Nathe'nin bir an için savrulan eli nedeniyle bardak yere çarpmış ve parçalanmıştı ama daha Daniel uzanamadan "Olamaz...şey ben hemen toplayayım." dedi Nathe ve yere eğildi ama daha bir saniye geçmişti ki Nathe'nin elinden bir damla kan yere aktı... "Ne kadar sakarım." dedi Nathe elini peçeteye sararak.

"Hayır. Sakar değilsin birtanem, gördüğüm en dikkatli insansın ama şuan fazla uykulusun..." dedi Daniel öncelikle ne yapacağına karar veremiyordu.Asasını masanın altına çıkarttı ve "Reparo... Wingardium Leviosa..." diyerek asasını iki kez salladı ve bardak kendi kendini onarıp Daniel'ın hizasında -Nathe'den uzak- bir yere yerleşti.

"Şimdi sıra elinde... Tergeo!" diyerek asasını üçüncü kez salladı ve Nathe'nin parmağındaki kan bir anda yok oldu. İlginç bir şekilde iki çifte bakan muggleları farkedince Daniel, Nathe'nin parmağını kibarca tuttu ve elinden yeniden sızmaya başlayan kanı -mugglelar gibi- emmeye başladı.Bir ara dudağını parmağından çekip "Bunu bir muggle gencinde görmüştüm yaranı kapatır ve dikkatleri çekmeyiz." dedi ve Nathe'ye göz kırptı.Dudağına gelen kanlar kesilince muggle bakışlarıda aniden kesilmişti.

"En iyisi senin yanında durayım." dedi Daniel ve sandalyesini Nathe'ninkinin yanına çekti "Seni seviyorum sakarım..." dedi Daniel; bu sefer neşelendirme çalışmasını o yapacaktı...

Daniel, dinlenmesi için Nathe'nin başını kendi omzuna yasladı ve alnından öperek saçlarını okşamaya başladı ve bir süre sonra annesinin Daniel'a okuduğu ninniyi o Nathe'ye okumaya başladı...

Konu: Geri: İlk Buluşma Paz Tem. 12, 2009 6:53 pm

"Hayır. Sakar değilsin birtanem, gördüğüm en dikkatli insansın ama şuan fazla uykulusun..." dedi Daniel.Asasını masanın altına çıkarttı ve "Reparo... Wingardium Leviosa..."

diyerek asasını iki kez salladı ve bardak kendi kendini onarıp Daniel'ın hizasında -Nathe'den uzak- bir yere yerleşti."Şimdi sıra elinde... Tergeo!" diyerek asasını üçüncü kez salladı ve Nathe'nin parmağındaki kan bir anda yok oldu.

İlginç bir şekilde iki çifte bakan muggleları farkedince Daniel, Nathe'nin parmağını kibarca tuttu ve elinden yeniden sızmaya başlayan kanı -mugglelar gibi- emmeye başladı.Bir ara dudağını parmağından çekip "Bunu bir muggle gencinde görmüştüm yaranı kapatır ve dikkatleri çekmeyiz." dedi ve Nathe'ye göz kırptı.

"En iyisi senin yanında durayım." dedi Daniel ve sandalyesini Nathe'ninkinin yanına çekti "Seni seviyorum sakarım..." dedi Daniel.Nathe hafif bir gülümseme ile ona baygın bir şekilde bakıyordu.

Daniel, dinlenmesi için Nathe'nin başını kendi omzuna yasladı ve alnından öperek saçlarını okşamaya başladı ve bir süre sonra annesinin Daniel'a okuduğu ninniyi o Nathe'ye okumaya başladı.Nathé uyumak üzereyken kendine geldi.Dan'in omuzundan kafasını kaldırarak;

"Özür dilerim.Ben çok üzgünüm ilk buluşmamızın böyle kötü olmasını istemezdim.Hepsi benim suçum."

diyerek suratı asıldı.Asla böyle bir şeyin olacağı aklının ucundan bile geçmememişti.Bir yandan biraz endişesi ortaya çıkmaya başlamıştı.Dan ile gelecek postasına yakalanmayı düşündü.Ne kadar kötü olabilirdi.Tüm öğrencileri onu ilk defa böyle bir konuyla gelecek postasında görecekti.

Bunu hiç istemezdi,elbet birgün kendileri çıkıp anlatacaklardı.Ama henüz daha yeni sevgili olmuşlardı.Onların bunu anlatması,gelecek postasında kaçamaklı haber çıkmasından daha iyi olurdu.Bunu çok düşünmeliydi.Şimdi tek isteği gelecek postasında olmamalarıydı.

Konu: Geri: İlk Buluşma Ptsi Tem. 13, 2009 6:51 pm

"Özür dilerim.Ben çok üzgünüm ilk buluşmamızın böyle kötü olmasını istemezdim.Hepsi benim suçum." dedi Nathe ama bu elbette doğru bir düşünce değildi. Her insanın başına böyle şeyler gelebilirdi ve ilk buluşmaları Daniel'a göre hitçe kötü gitmiyordu.

"Yanılıyorsun canım bence gayet normal ve doğal gidiyor; eğer kendini kassaydın ve böyle olmasaydın senin doğal davranmadığını düşünür ve üzülürdüm." dedi gülerek Daniel. Eğer Nathe'nin parmağı kesilmeseydi bu buluşma daha da güzel geçebilirdi.

"Ah... Merlin'in koca donları aşkına! Aşkım sana söylemeyi unuttuğum iki konu var... Birincisi belki kızacaksın ama Gelecek Postası'na sen ve benim beraber olduğumuza dair bir yazı yolladım ve bizim görülmemizle ilgili hiçbir haber yapmamalarını istedim tabiki onlarda beni kırmadılar ikimiz nişanlanana yada evlenene kadar bu bir sır olarak kalacakmış.İkincisi ise-" dedi ama söyleyemedi Daniel bu birden söylenecek -ya da gösterilecek- birşey değildi ve bu Daniel'ın ilk defa yapacağı birşeydi.

"Biliyorum... Biz daha sevgili olalı bir iki gün oldu ama ben baktıkça beni hatırlamanı istediğim bir ziynet eşyan olsun istedim... İşte burda..." dedi ve cebinden uzunlamasına eski ahşap bir kutu çıkardı; kutunun kenarları gerçek inci taneleriyle süslenmişti ve ortasındaki Fransız Kraliyet Arması yakut işlemelerle süslü idi. Daniel yavaşça narin ahşap kutunun kapağını açarak içindeki kolye ve hemen altındaki yüzüğü Nathe'ye doğru uzattı. Kolye'nin üzerindeki inciler güneş ışığıyla parlıyor, kolyenin ipini oluşturan safirler ise ahenkle dans ediyordu.

" Bu yüzük ve kolye Lucius Calpurnius Piso Caesoninus'un kızı ve Gaius Julius Caesar'ın karısı Calpurnia Pisonis'e aitti... Caesar'ın ölümünden sonra eşi bu takıları ve diğer bazı eşyaları yeni liderlerden Marcus Antonius'a verdi ve ondan da birkaç nesil sonra yeni aracılarla bizim ailemize ulaştı ve "Kutsal Emanetler" adını verdiğimiz koleksiyonumuzun içinde bulunuyordu ve sen birtanem bu kolye ve yüzük bundan sonra senin emanetindedir eğer kabul edersen..." dedi Daniel ve boştaki eliyle Nathe'nin elini kibarca öptü.

Konu: Geri: İlk Buluşma Ptsi Tem. 13, 2009 7:28 pm

"Yanılıyorsun canım bence gayet normal ve doğal gidiyor; eğer kendini kassaydın ve böyle olmasaydın senin doğal davranmadığını düşünür ve üzülürdüm." dedi gülerek Daniel.

"Ah... Merlin'in koca donları aşkına! Aşkım sana söylemeyi unuttuğum iki konu var... Birincisi belki kızacaksın ama Gelecek Postası'na sen ve benim beraber olduğumuza dair bir yazı yolladım ve bizim görülmemizle ilgili hiçbir haber yapmamalarını istedim tabiki onlarda beni kırmadılar ikimiz nişanlanana yada evlenene kadar bu bir sır olarak kalacakmış.İkincisi ise-" Daniel birden durdu sonra devam ederek

"Biliyorum... Biz daha sevgili olalı bir iki gün oldu ama ben baktıkça beni hatırlamanı istediğim bir ziynet eşyan olsun istedim... İşte burda..." dedi ve cebinden uzunlamasına eski ahşap bir kutu çıkardı; kutunun kenarları gerçek inci taneleriyle süslenmişti ve ortasındaki Fransız Kraliyet Arması yakut işlemelerle süslü idi. Daniel yavaşça narin ahşap kutunun kapağını açarak içindeki kolye ve hemen altındaki yüzüğü Nathe'ye doğru uzattı. Kolye'nin üzerindeki inciler güneş ışığıyla parlıyor, kolyenin ipini oluşturan safirler ise ahenkle dans ediyordu.

" Bu yüzük ve kolye Lucius Calpurnius Piso Caesoninus'un kızı ve Gaius Gaius Julius Caesar'ın karısı Calpurnia Pisonis'e aitti... Caesar'ın ölümünden sonra eşi bu takıları ve diğer bazı eşyaları yeni liderlerden Marcus Antonius'a verdi ve ondan da birkaç nesil sonra yeni aracılarla bizim ailemize ulaştı ve "Kutsal Emanetler" adını verdiğimiz koleksiyonumuzun içinde bulunuyordu ve sen birtanem bu kolye ve yüzük bundan sonra senin emanetindedir eğer kabul edersen..." dedi Daniel ve boştaki eliyle Nathe'nin elini kibarca öptü.

"Bak bu hoşuma gitti,gelecek postasında beraber yakanmayı hiç istemiyordum zaten teşekkür ederim canım."diyerek gülümsedi."Bunu bana layık görmekte eminmisin?Çünkü ben bunu taşıyabilecek biri olabileceğime pek güvenmiyorum.Gerçektende bu benim için çok fazla.Benim sadece tek istediğim seninle bir ömür boyunca sevgili olmak.Bunlar bana çok fazla ağır gelir.Biliyorum bana seni hatırlatacak birşey vermek istiyorsun ama...ben bu kadar önemli bir yükü taşıyacak kadar güçlü biri değilim."

diyerek onun gözlerinin içine baktı.Bunu kabul edemezdi,eğer etseydi bu yükü kaldıramazdı.Nathé'nin artık gitme vakti geliyordu.Hogwarts'a dönüp kalan işlerini diğer müdirelerden birine söyleyerek dinlenmek istiyordu.Her işe Nathé koştuğu için birazda onların yorulmasını istiyordu.Bu yoğunluktan sonra kendine 2 gün izin vermeyi düşünüyordu.Herşeyden uzak sessiz sakin bir yere gidip orada rahatça dinlenmek istiyordu.

Nathé biraz daha geç kalmamak için Daniel'a"Benim gitmem gerekiyor.İşlerimi diğer müdirelerin üstüne yığıp dinlenmek istiyorum.Sende o arada biraz daha düşün istersen.Seninle sonra görüşürüz,öğrencilerim şimdi beni arıyordur."diyerek onu öperek ceketini alıp sandalyesinden kalktı ve çay dükkanından çıkarak Hogsmeade'den ayrıldı.Hogwarts'a doğru yol aldı...